17 Mayıs 2006

Ağrı'dayım

Ağrı'dayım. İki gün önce Iğdır'la başladık seyahatimize. Tuzluca ilçesinin bir köyüne gittik, hava kararmaya yüz tuttu. Bir tepeye çıkmamız gerekiyordu, Jandarma karakoluna gittik, iki korucu verdiler yanımıza. Biz de iki kişiydik. Arkadaşım ve diğer korucu tepeye çıktılar yürüme. Biz aşağıda arabanın içinde bekledik. Köylerde fakirlik diz boyu. Bunun yanında terör korkusu da var. Arabada beklerken etraf zifiri karanlık olduğu için arabanın alarm lambasının üstünü kapattık. Karşı dağlarda bizi gözetleyen olabilir diye. Daha sonra yorucu ve tedirgin bir yolculukla gece Doğubeyazıt'a geldik. Bölgede hareketlenmeye başlayan terör sorunu yüzünden halk da tedirgin.
Doğubeyazıt'ta sabah kahvaltıyı Ağrı Dağı'na karşı yaptık, güzeldi. Bir köye gittik, arabayı aşağıda bırakıp muhtarla birlikte tepeye tırmandık, sigara etkisini gösteriyor böyle zamanlarda : ( , biraz yorulduk. Dönüşte Nuh'un Gemisi'nin olduğu söylenen yere uğradık. Birçok turist var bölgede, buraya geliyor veya Ağrı Dağı'na tırmanış yapıyorlar.
Bugün Ağrı'nın Hamur ve Tutak ilçelerinin köylerini dolaştık. Fakirlik yine dizboyu veya öyle görünüyor. Her köye girişimizde önce bir köpek havlayarak bizi karşılıyor daha sonra da köyün çocukları yanımıza geliyordu. Yanımızda yiyecek birşey varsa veriyorduk. Kız çocuklarının saçları, nerdeyse bir aydır yıkanmadıklarını gösteriyordu. Çamaşır ve bulaşık derede yıkanıyor. Şimdiden kışın tezekleri kurutulmaya başlanmış. Buraları görünce aklıma hep ev işlerinden şikayet edenler (ve eşim tabii) geliyor. Şehirde makine kullanmaktan bile zaman zaman acizlik gösteriyoruz. Oysa buralarda da doğabilir ve yaşayabilirdik.
Çektiğim fotoğrafları daha sonra koyacağım, şu an imkanım yok. Buralara her gelişimde Türkiye'nin bir de bu yüzü olduğunu görüyor ve üzülüyorum.
Yarın Erzurum'a döneceğiz, arkadaşımdan ayrılıp ben Trabzon'a gideceğim. Kızım telefonda valizini hazırladığını ve bana geleceğini söylüyordu dün :) 19 Mayıs tatilinin olması denk geldi, hafta sonuna kadar kalacağım. Sonra 3 gün İstanbul ....
Tekrar eski yoğun günlerime dönmek çok güzel. Bazen ben bile nerde olduğumu şaşırıyorum:)

11 yorum:

  1. Halimize şükür.Bazen elimizdekilerin kıymetini bilmiyoruz.

    Doğuda bi başıboşluk var.Eğitimsizlik,cehalet dizboyu.İdealist,bilgili ve kendi kültürünü çok iyi tanıyan öğretmenler gerek oraları için.Ama ne yazıkki tayini oraya çıkanlar görev süresi biter bitmez hemen geri dönüyor.

    Sanırım toplumdaki dejenerasyonla birlikte oralarda unutuluyor.Kimse ilgilenmek istemiyor.Halbuki oralarda Türkiye'nin bir parçası...

    YanıtlaSil
  2. Allahım diyorum iyiki bizi doğru düzgün bir şehirde yaşatmışsın...O insanları hor görmek değil benimkisi...Belki bu bizim İzmir ,İst. , Ankara gibi yerlere el atacaklarına oralara el atsalar belki onlarda bizler gibi olur...Ayırımcılık olmaz bizim Türkiye'de ayrımcılık var..

    YanıtlaSil
  3. :(
    Uzgunum, cok uzgunum.
    Hic bir sey yap-a-madigim icin. Bu bir bahane degil, onu da biliyorum:(

    YanıtlaSil
  4. Şehnaz,
    Gittiğimiz köyler ücra yerlerde ve birçoğunda okul var. Bunu görmek çok sevindirici ama kendimi o öğretmenlerin yerine koyunca inan çok üzüldüm. Şehir görmüş veya şehirde yaşamış bir insanın oranın şartlarına ayak uydurması çok zor.
    Cehalet konusuna gelince; tek görünen geçim kaynağı -tarım dışında- hayvancılık,küçük erkek ve kız çocuklarını koyun ve inek sürülerinin peşinde görmek ortam hakkında ipuçları veriyor. Çok çocuk ve hemen hepsi bir sürünün yanında. Oralar nasıl düzelir bilemiyorum...

    YanıtlaSil
  5. Gamzeli,
    evet çok şanslıyız gerçekten.Oralara el atılması iyi bir eğitim politikasından geçiyor bence. Bu yönde çalışmalar var. Fakat okuyan kesimin çoğu da zaten büyükşehirlere gidiyor.

    YanıtlaSil
  6. Tahin,
    içten sözlerin için teşekkürler. Gerçekten birşey yapamıyoruz. Belki o bölgelerde yapılan eğitim faaliyetlerine bir sms ile katkıda bulunuyoruz ama bu da yetmez tabii.
    Bizim gidiş amacımız Dünya İletişim Örgütü'nün tespit ettiği, GSM veya normal telefon dahil hiçbir iletişim olanağının olmadığı köylerle ilgili bir proje.
    Finansmanını onlar sağlayacak, biz GSM tarafı ile ilgilendik. İş gereği tabii, bunun dışında bireysel çabalarımız yetersiz elbette.

    YanıtlaSil
  7. Fiziki şartlar ile cahilliği birbirine karıştırmyalım. Orada öyle insanlar var ki sizin pek çok akıllı gördüğünüzden daha aklı-selim. Biz hep görünenlerle ilgileniyoruz buda bize kötü bir oyun oynuyor. Doğuya doğudan bakmak lazım. Ben Batman da bir sene yaşadım ve çokta zevk aldım.

    Bizler kendimize acıyalım. Ve orada yaşayan mutlu ve huzurlu insanlara saygı duyalım.

    Gerçekte huzur ne?
    Gerçekte zenginlik ne?

    Suat Bey siz dolaşmaya devam edin ve oralarda ki güzellikleri görmeye çalışın. Bizler zevkle okuyacağız.

    YanıtlaSil
  8. sitenizi fırsat buldukça mutlaka takip edeceğim...

    YanıtlaSil
  9. Kainata mektup
    Gercek huzur ve gercek zenginlik bakisa gore degisir tabii, yetinmesini bilmek vs. Ordaki yokluk ve yoksulluk bazi seylere engel, tabii ki bu da mutluluga engel degil. Gezip gormeye ve yazmaya devam :)

    YanıtlaSil
  10. Baver hosgeldin.
    Tesekkur ederim.

    YanıtlaSil
  11. Very nice site! » »

    YanıtlaSil