28 Eylül 2007

Ramazan Geldi Gidiyor..

Ramazan tüm güzelliğiyle hayatımıza girdi yine, geldi de geçiyor zaten. Ankara'nın sıcakları, o aklımda yereden, kış aylarında tutulan oruçları,soğuk havada sıcak pideye sarılışımızı, günleri ve nihayet bayramları yağmurlu geçen Trabzon Ramazanlarını.. aratmıyor değil. Lakin her gelen gün, beraberinde yenilik ve güzellikleri de getiriyor. Yaz aylarında oruç tutmadığım için biraz değişik geliyor galiba...


Geçen gün İstanbulda idik. İki gün kaldık. Geçen seneki Ramazan yazısında da bahsetmişim (ve yine İstanbul'a gitmişim): orda oruçlu olduğumu anlayamıyorum nedense. Bu sene de öyle oldu, biz bir avuç oruç tutan azınlık gibiydik. Son günlerin moda deyimiyle bu sefer "mahalle baskısı" bizim üzerimizdeydi sanki :) şaka tabii, kimsenin kimseye birşey dediği veya ima ettiği yok fakat şahsen Trabzon gibi küçük bir yerde doğup büyüyen ve o yerin kültürüne aşina biri olarak bu büyükşehirlerde Ramazan'ın o ruhlara rahatlık ve güzellik veren esintisini hissedemiyor ve üzülüyorum...Her neyse..


İstanbul'da iftar için Anadolu Kavağı'na gittik arkadaşlarla. Ortalıkta kimsecikler yok. Arkadaşın biri bana uzaktan ismimle hitap etti ve benim kısa süren şöhretim başladı: restoranlara müşteri çekmek isteyenler beni ismimle kendi mekanlarına çağırıyorlardı :)) Önce anlamadım, nerden adımı biliyorlar falan derken olayın iç yüzünü anladık. Şöhret güzel şey değilmiş nitekim:))


Ordaki sakin ve huzurlu yemeğimiz bize iyi geldi.
İstanbul'a her gidişimde Eyüp Sultan'a uğramak istiyorum, fakat bu sefer de bu isteğimi gerçekleştiremedim. Nasip değil herhalde. Bu Ankara'da İstanbul'daki o birçok türbeden maalesef yok ama bizim de Hacı Bayramımız var, başka da bilmiyorum açıkçası. Arkadaşlarla türbe ziyaretiyle ilgili tartışmalarımız oluyor, bazıları karşı çıkıyor. Elbette ordaki şahıstan yardım dileyecek-çaput bağlayacak halimiz yok fakat kendimce o tür yerlere gittiğimde oranın müthiş manevi havasından etkilenmiyor değilim. Ve bu yüzden elimden geldiğince o Allahın nazlılarını ziyaret etmek istiyorum.
Son olarak, bu aralar elime M.Nuri Gençosman'ın çevirisiyle Muhyiddin-i Arabi'nin " Füsus-ul Hikem(Hikmetlerin Özü)" isimli kitabını aldım. Belki daha önce bahsetmişimdir, yaklaşık 5-10 yıl önce de elime almıştım fakat konunun ve çevirinin ağır olması nedeniyle bırakmıştım. Bu sefer bırakmaya niyetim yok. Zaten geçen yıl Ahmet Y. Özemre'nin müthiş çevirisiyle Toshihiko İzutsu'nun "İbni Arabi'nin Füsus'undaki Anahtar Kavramlar" isimli kitabını okumuştum. Bu arada İbni Arabi'nin 76 yıllık ömründe beşyüze varan eser yazdığını ve tasavvufla ilgilenenlerin mutlaka başvurması gereken bir kaynak olduğunu belirtmeliyim, vesselam..

4 yorum:

  1. merhabalar,uzun süredir dalmamışım bu güzel diyarın içine nede güzel nede anlamlı yazarmış benim abiciğim,canım ya sanki insanın aklına, gözden uzak olan gönüldende ırak olur mesajı geliyo ama ne münasebet öle şeymi olur,önemli olan insanın kalbinden silinmemesi..ah bu gurbet ah nede zormuş meğer,insan başkalarına ne kadar da güzel teselli verirmiş,(alışırsın canım,takma) cümle kurma sanatında üstümüze yok,ama yaşandıktan sonra o güzelim cümleler yerini tarifi zor duygulara bırakıyor..ya nediyeceğim bu fotonda fotoshop yok dimi ne kadar zayıfladın sen öle maşallah çok iyi ya tam formu yakaladında sana alıştıkya biraz toplu değişik geldin .aynı okul yıllarındaki suata benzedin.ya böyle işte zaman su misali akıp gidiyor,anı yaşamalı,anlamlı yaşamalı herşeyi, umarım tüm güzel kapıları ve köprüleri geçersin haydi hayırlısı...

    YanıtlaSil
  2. Aysa,
    Fotoğrafta oynama yok, Ramazan'da 3-4 kilo verdim. Halimden de memnunum. Evet gözden uzak olan ırak oluyor. Kaç gündür sizle konuşacağım, fırsat olmadı. Neyse annemlere selamlar...Hayırlı Ramazanlar...

    YanıtlaSil
  3. Suat kardeşim,
    Benim de dikkatimi ilk zayıflaman çekti. iyi olmuş valla. Ben de zayıflamak istiyorum ama boğazıma söz geçiremiyorum. Sık sık davetlere gidince de ipin ucunu kaçırıyoruz. Neyse sen bizi aştım Suat'ım. Senin okuduklarının biz ismini bile zor telaffuz ediyoruz. Ramazanın mübarek olsun. inşallah bayramda görüşmek dileğiyle...

    YanıtlaSil
  4. Çağatay,
    estağfirullah canım ne demek. Biz okuyoruz-papağan gibi tekrarlıyoruz, önemli olan öze inmek, bakalım ne zaman nasip olur?
    Zayıfladım amma bayram sonrası tekrar geri alırız herhalde, öyle görünüyor :))
    Senin de Ramazanın mübarek olsun. Geldi de geçiyor valla, yine bişey anlayamadık.

    YanıtlaSil