Yorgunum. Günlerdir şehir dışında seyahatta idim, bir doğuda bir batıda. Kendimi denizin uçsuz bucaksızlığına bırakıp ruhumu dinlendirmek istiyorum. Ruh denizde mi dinlenirmiş, tabii ki hayır, aklıma öyle geldi birden. Tatil zamanı yaklaşıyor herhalde!! İnsan tatildeyken de bir süre sonra sıkılıyor, evini-işini özlüyor, ne doyumsuz bir nefs bu bizdeki, ne versen doyamıyor. Zaten bu dünyada doyma yok ki, burası acıkma öbür taraf doyma yeri.
İnsanın sevdiklerinden ayrılacağı fikri ne kadar da acı geliyor, tabii Gerçek Sevgili'i bulamayınca böyle oluyor, fanilikler içinde debeleniyorsun.
Memlekete bahar geldi, yeni bir diriliş sahnesi gözlerimizin önünde. Oysa her gece uykuya yenilip ölü gibi yatağa-tabuta giriyor, sonra sabah uyanıyoruz, ibret almak isteyene ibret çok ama alacak olan nerde!!
Kabukta kalmış, içe inememişiz, bizimkisi bal kavanozunu yalayıp -hımm ne güzel bal- diyenler gibi. Ruh her zaman iyiyi-güzeli istiyor ama nefs bırakmıyor ki, derya içre olup deryadan habersizler gibi.
Allah iyilik-güzellikler versin.
Görelim Mevla neyler
Neylerse güzel eyler...
Suat bey,
YanıtlaSilen iyi yerlerde bile olsa bu ülkede işinden memnun olanını görmedim.
oralara gelmek için her türlü çabayı harcarlar fakat, geldiklerinde şikayetler başlar genellikle.
iş ev arası çalışanlar şehir dışı gidilen işlere özenirler.şehir dışına gidenler, gitmek istemezler, bir iki sokak ötesi işlere özenirler.
böyle işte, memnun olan yok yani.
hani siz diyorsunuz ya bir tür doyumsuzluk ne nefsin oyunları bunlar.
her daim şükür tek çaresi sanırım.
ölüm o kadar yakın ki.
söylerken bile bir inanılmazlığı barındırsa da bir nefes alıp verememek kadar yakın ve içimizde.
bi dahaki yazınızda böyle renkli, zevkli, güzel haberler bekliyoruz inş:)
Suveyda,
YanıtlaSildilimden böyle döküldü işte :)