31 Ocak 2013

Ruhum Daralıyor

Bu aralar ruhum daralıyor. Yaklaşık bir aydır yakınlarımın hastalıkları beni ve çevremi oldukça üzmüş durumda. Hastalık Rabbimizden bize gelen misafir aslında, onu hoş karşılamak ve göndermek lazım. Sabır ve bu bilinçle hareket edersek günahlarımız yapraklar gibi düşecek, bunu da biliyorum ama gel gör ki, ruhumdaki darlığı bir kenara atamıyorum. Allah hepimize sağlık ve afiyet bahşeder inşallah.
Yaklaşık on gündür Ömer Faruk Tekbilek dinliyorum.Bugüne kadar O'nun eserlerinden bihaber olmama çok hayıflanıyorum, nasip bugüneymiş demek ki. Şu an bile o eserler var kulağımda. Kalbimin derinlerine doğru yolculuğa çıkarıyor beni, hastalıklara üzülmem ve eserlerin verdiği hüzün birarada farklı yolculuklara çıkarıyor.
Daha önce bahsetmedim burada fakat yaklaşık iki ay önce Osmanlıca kursuna başladım. Lisedeyken merakım vardı, kendimce okumaya çalışırdım, şimdi bu fırsat önüme çıkınca hiç kaçırmadım. Toplam 4 kur, ilk kur sadece okuma. 7 hafta boyunca cumartesi pazar hiç üşenmeden zevkle kursa katıldım, iyi arkadaşlarım ve çok derin sohbetlerimiz oldu. Kur sonunda sınav olduk, sertifika alacağız inşallah :). 2. Kur şubatta başlayacak inşallah, iple çekiyorum desem yeridir.
Kursa başlayınca arkadaşlarıma bahsettim, olaydan uzak olanlar " ne yapacaksın Osmanlıca'yı" dediler, güldüm sadece. Kimi, yeni bir yabancı dilin olacak dedi, üzüldüm !! Ecdadın dilinden yazısından bu kadar uzak olunması üzdü beni açıkçası. Oysa koca bir geçmiş orda bizi bekliyor, bundan bihaberiz. Okullarda yeni verilen seçmeli dersler arasına Osmanlıca'nın da girmesi taraftarıyım, isteyen çocuğuna bu eğitimi aldırabilmeli.
Alttaki resimde Osmanlıca alfabe var, renkli olan 5 harf, ecdadın eklediği harfler. Merak edenler için değişik sitelerde öğreten kısımlar var.
Aslında Osmanlıca konusunda çok şeyler söylenebilir fakat kısa tuttum, Allah hepimize izan ve hikmet nasip etsin, vesselam.
Not: Başlığın yazının orta ve sonu ve dahi resimlerle ilgisi yok ama aklıma bu geldi, değiştirmek istemedim. Allah ruhlarımıza ve bedenlerimize şifa versin, amin.



2 yorum:

  1. Suat Bey, Turkiye'de Osmanlinin herseyine karsi olma kulturuyle yetismis nesiller var.

    Size ilginc bir sey anlatayim, belki de biliyorsunuzdur. Amerika da da Liseden mezun olabilmek icin, Iki kredilik yabanci dil isteniyor. Hemen hemen butun okullarda 8. siniftan itibaren Latince 4 krediye kadar alabiliyorsunuz.Yani dort sene. yuzyillar once olmus, hic bir yerde konusulmayan bir dil ogretiliyor. Okullar Latince bilgi yarismlari ,piyeslerle bu dili canli tutmaya calisiyorlar.

    Halbuki,Osmanlica bizim atalarimizin yazisi ve okuyunca manasini da anliyorsunuz. insaAllah ogrenir,Osmanli devrinde yazilmis kitaplari orijinalinden okursunuz.
    Amasya da cok guzel eski yazmalar kutuphanesi var. Gezmeye gittik ama o guzelim ,raflar dolusu degerli kitaplari muzedeki esyalari seyreder gibi bakip donduk.Ne aci bir durum.
    Harf devrimiyle Osmanliyla olan kultur bagimizi kesmisler. Onun icin yilmayin.Gun gelir kitaplari orijinalinden okursunuz.

    Cin,Japon,Kore,Hindistan gibi ulkelere bakin nasil binlerce yillki Alfabelerini hala kullaniyorlar.

    Hastalariniza da Allah'tan sifalar diliyorum.


    Gokce

    YanıtlaSil
  2. Gökçe merhaba
    Söylediklerinize katılıyorum, Osmanlıyı tamamen unutmak isteyen bir kesim var ama bir o kadar da köklerine bağlı insan var çok şükür. Herkesten aynı anlayış içinde bulunmasını bekleyemeyiz haliyle.
    Latince konusunu bilmiyordum,ilginç buldum.
    Kütüphanelerimizde bizi bekleyen eski eserleri bizlerin değil de yabancı araştırmacıların okuması gücüme gidiyor.
    Son olarak da eski yazı dilinin terakkiye mani olduğunu iddia edenler var ki, onlara Japonya ve Çin örneğini veriyorum: alfabeleri latin değil ama sanayileşme ve modernleşmede hiç de geri değilller, özellikle Japonya.
    Sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil